3 Ocak 2016 Pazar

Bizansın En Tanınmış İmparatoriçesi "Yollu"muydu ?

Bizans ve I.Justinianos'un Eşi Theodora

Bizans'ın en ünlü imparatoriçesi aslında Bizanslı değildir. İster Suriyeli ister Kıbrıs’ta doğmuş olsun, çocukluk yıllarında ailesi tarafından Bizans'a getirilmiştir. Aile oraya zengin olmaya değilse bile, yaşam çaresi aramaya gelmiş ve yerleşmişti. 

Precope'ye göre Theodara'nın babası Arcacias, mütevazi bir sirk hizmetlisi, ayıların muhafızıydı. Annesine gelince, o meçhul kalmaktadır; fakat kocasının işi ve yaşamakta olduğu ortam belirli olduğuna göre, çok titiz bir erdemliğe sahip bulunmadığı ve ikinci kızının güzelliğinin kendisine bir sermaye olacağını önceden sezdiği göz önüne getirilebilir. Arcacias'ın ölümünde sefalet şiddetle kendisini gösterdi. Dul kadın beraber yaşadığı kocasının arkadaşlarından birinin onun yerine ayılar muhafızlığı hizmetine atanması için yetkililere yalvardı. Fakat Yeşiller bu yere başkasını teklif ediyordu. Dul kadın acındırma duygusunu kızlarının daha kolay uyandıracağına, çok yerinde olarak karar verdi. Bu işi halktan, onların dilenmelerini kafasında kurdu; oyunların orta yerinde üç çocuğunu meydana indirdi; onlar kalabalığa yalvardılar. Kızlar güzel ve merhamet uyandırıcı olduklarından ve özellikle Yeşillerin gazabına uğramış gözüktüklerinden, Maviler tarafından şiddetle alkışlandılar ve Arcacias' ın dulu, sevgilisine kocasının işini sağladı. Bu geçimin güvenlik altına alınmasıydı ama gelecekten daha fazlası beklenebilirdi.

Hipodrom kulislerinden araba sürücüleri, hayvan terbiyecileri, cambazlar, oyuncular, müzisyenler arasında yetişen bu çocuklarını tiyatro mesleğinde yönelmeleri olağandı; onlar için başkası düşünülemezdi. Önce en büyükleri bu işi becerdi, başarısız da olmadı. Theodora ondan değerli yardımlar gördü. Her yerde ablasına yoldaşlık ederek, bir artistin değerli yardımlar. Gördü. Her yerde ablasına yoldaşlık ederek, bir artistin halk arasında yaşayan sarhoşluğu içinde halk arasında yaşayışının ve maceralarının baş döndürücü cazibesi ile özel yaşayışının nasıl olması gerektiğini pek erken öğrendi. Birkaç küçük rolde oynadıktan sonra Theodora yolunu buldu; artık özel toplantılara alışmıştı. Kendisini teşhir etmekte serbest davranması ona ün sağladı. Güzelliğinden ve çıplaklığından başka silahı olmadığından, bir kadının hiçbir yapmacıklığa başvurmadan zafer sağlayabileceği pandomimlerde, canlı tablolarda rol alıyordu. Procope'a inanmak gerekirse kısa sürede tiyatro kraliçelerinden biri, ünlü bir dansöz, daha da ünlü bir fahişe haline geldi.
Muhteşem ziyafetler ve kibarlık içinde ahlaksız eğlenceler düzenlediği evi, zengin gençlerin buluşma yeri oldu. Theodora ‘nın çevresindeyse delikanlılardan çok devlet büyükleri yer alıyordu. Yirmi yaşına doğru bütün erkekler tarafından arzulanan ve bütün kadınlar tarafından nefret edilmiş olması ile övünebilirdi. Kadınların dedikoduları ve iftiraları(böyle bir kadına da iftira atabilecek ne buldularsa) da kendisi için bir reklam aracı oldu. Aşıklarından biri olan Hekibolos, Afrika Valisi tayin edilip de onu eyaletine götürdüğü zaman, kaderinin oldukça yüksek bir noktaya gelip konmuş olduğunu sandı. O zaman ne olduğu bilinmiyor. Besbelli ona ihanet etti ve o da bunu öğrendi. Her ne olduysa adam ondan birdenbire ayrıldı, o da terk edilmiş, beş parasız, Bizans'tan uzak orada kaldı. Gururu, bu yenilgiden sonra oraya dönmesini engelliyordu.

Yıkılan talihini Doğu'da tekrar kurmayı deneyip başaramayınca İskenderiye’ye yerleşti. Sanki kötülükler şeytanı , imparatorlukta bu kadının günaha girmemiş tek yerinin kalmamasını istiyordu...diye yazıyor Procope. Ama bu davranışı uzun sürmeyecekti. Eski yaşayış şeklini büyük bir ustalıkla birdenbire terk etti. Safahattan fazilete geçerek, başka örneklerde de görüldüğü gibi , bir geri dönüş yaptı ve aşk tanrısını övmeyi keserek Tanrı yoluna girdi. Hiç değilse görünüşte. Mısır Metropolünün merkez olduğu o ateşli, o mücadeleli dini yaşantı ile içten ilgilendi. Keşişlerle, patriklerle dostluk etti. Onlar da davranışı ile uyulacak örnek veren, güzelliği ile birçok kararsızları sürükleyebilecek ve ılımlıları kandırabilecek olan bu uzaklardan gelme tövbekarı heyecanla kabul ettiler.

Sonraları Konstantinopolis’in yeniden gördüğü ciddi, içine dönük ve örtülü genç kadındı. İmparatorun yeğeni Juslinianius onu bu yeni halinde buldu. Theodora'da onun metresi olmak ve sonra da onunla evlenmek için fazla vakit harcamadı. 527 de taç giydiğinde, geleneğe uyarak, sirkte halkın dileklerini ve alkışlarını kabul etmeye geldiği zaman orada ilk defa görülmüyordu. Fakat patriğin takdis ettiği imparatoriçe olarak, şimdi büsbütün başka bir roldeydi. Kocası için bir sırdaş, bir danışman, bir iş arkadaşıydı. Kocası da ona tapar ve onu her zaman “ Benim tatlı güzelim” siye çağırırdı.
Theodora imparatoriçe olduğu andan beri, Yeşilleri bütün nüfuzuyla destekliyor(Monofizit olduğundandır.) onların Mavilere karşı her şeyi yapabilmelerine izin veriyordu. Justinianus bundan üzüldüğünü söylüyor fakat karısını alıkoyamadığını. Ve onu darıltmaktan korktuğunu da ekliyordu.

Justinianus tahta çıktığında başarıya ulaştırmaya pek elverişli bir ortam bulamamıştı. Bir yönden İranlılara karşı devamlı değişmeler içerisinde sonuçsuz sürdürülen savaş, ordularını imparatorluğun doğu sınırında hareketsiz bırakıyordu. Öbür yönden iç uyuşmazlıklar öyle bir sertlik ölçüsüne varmıştı ki, imparatorluğun kendi güvenliğini bile tehlikeye sokuyordu. Maviler ve Yeşiller hiç değilse her iki partinin radikal üyeleri birbiriyle kavga etmekle yetinmiyor, haydutlarıyla başkenti korku içinde bırakıyorlardı. Hırsızlık, tecavüzler, adam öldürmeler Bizans genel yaşantılarının olağan durumunu haline gelmişti. Artık gece sokağa çıkmak asla göze alınamıyor ve halktan hiç kimse, fazla zengin elbise giymiş veya en küçük bir mücevher takmış olarak görünmek tehlikesine kendini sokamıyordu.
Imparator Justinianus'un taç giymesi ile tahtan uzaklaştırılmış olan imparator Anastasius'un yeğenleri Yeşilleri, imparator tarafından tutulan mavilere karşı ayaklandırıyorlardı. Dini bakımdan da iki taraf birbirine karşı bulunuyordu. Maviler Kadıköy Konsiline bağlılığı savunuyorlar, Yeşiller ise Monofizistleri destekliyorlardı. Böylece Maviler saltanat sürmekte olan imparatora bağlı şeriatçı hizbi ve Yeşiller Anastasius kolunu tekrar getirmek taraflısı aykırı mezhep hizbini temsil etmekteydi. Yeşiller tarafından ustalıkla işlenen halk, bir ihtilale sürüklendi. Justinianus, maliyede ve idarede düzeni kurmak için, hukukçu, Tribonuanus ile imparatorluk muhafızları şefi, Kapadokyalı Lonnis'in işbirliğine başvurmuştu. Sefaletlerinin, hayat pahalığının, vergilerin ağırlığından reformların sonucu ve bu bakanların eseri olduğunu söyleyerek kitleyi kandırmak kolaydı. Artık Mavi ve Yeşil fark etmeksizin bütün halk ani bir şekilde ayaklandı. İhtilalcilerin parolası ve birleşme çağrısı “Nika”(Zafer) idi; bu kısa fakat feci demogolojik patlama tarihte Nika İsyanı adıyla tanınır Ayasofya bazilikası yakıldı, Zeuxiippis hamamları tahrip edildi, sarayın bütün bir bölümü ile özel kişilere ait bir hayli ev yağma edildi, hazineler dökülüp saçıldı, zindanlar açıldı, caniler serbest kaldı. Nihayet ihtilalciler Anastasius'un yeğeni Hypathios'u yeni imparator ilan ettiler. Durum o kadar umutsuz görünüyordu ki, bakanlarıyla birlikte saraya kapanmış olan Jusrinianus kaçmayı düşünmektir ve bunun yollarını araştırmaktaydı. Cesaretini yerine getiren ve direnişe zorlayan, övülmeye değer enerjisi ile Theodora oldu.
Justinianus, Belisairus kumandasındaki birliklerin işe karışmasına karar verdi. İsyancıların sayıları onları korkutmadı. İsyancılar bir ara hipodroma kapanmak deliliğini yaptılar. Çıkış yerleri hemen kapatılan bu taş duvarlar içinde giriştikleri savaş, bir katliam halini aldı. Kırk bin asinin ölüsü kumlar üzerine serili kaldı.

Justinianus'un adını Theodora'nınkinden ayırmak mümkün değildir. Bu, yalnız onu sonsuz bir aşkla sevmiş olmasından değil, karısının aynı zamanda onun en değerli danışmanı oluşundandır.

  • Yeşiller : Esnaf ve zanaatkarları destekleyenler. Monofizittirler. Bir nevi laiklik 

  • Maviler : Bürokrat ve zengin sınıfı destekleyenler. Şeriatçıdırlar.
Bir nevi bu iki grup tarihin ilk solcu ve sağı sayılabilir niteliktedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder