2 Ocak 2016 Cumartesi

4.Haçlı Seferi ve Bizans'ın Sıkıntılı Yılları

4.HAÇLI SEFERİ(1202-1204)


Bizansın Sıkıntılı Yılları


Papanın  Kudüs’ü Müslümanların elinden almak amacıyla 4. Haçlı ordusunu kurma girişimleri 1198 yılından itibaren başladığı görülür. 1198 de papalık tahtına çıkan 3. Innocentius ‘un ilk işi haçlı çağrısında bulunmak oldu. Hazırlanan plana göre önce Mısır ardından Filistin ve son olarak Kudüs fethedilecekti. 

1200 yılında papa 35 bin kişilik haçlı ordusunu kurdu ama hemen yola koyulmayı düşünmüyordu. Çünkü önceki tecrübelerden ders çıkarılmıştı. İlk 3 seferi karadan gerçekleştirmişlerdi ve büyük zorluklar yaşanmıştı. Üstelik yeri geldi sayıları 600 bine kadar ulaşmasına rağmen. Bu denli büyük bir orduyla bile bu denli zorluk yaşamaları Latinleri 2. Yol olan deniz yoluna teşvik etti. 

Deniz yolunda lazım olan gemileriyse denizcilikte dönemin ileri medeniyeti olan Venediklilerden yardım alınacaktı. Venedik Doçu 85 bin gümüş mark istedi.

Haçlı seferi planına geri dönersek ortada büyük parasal bir sorun vardı. Donanma için Venediklilere istenilen para verilirse ordunun lojistik için yeterli parası kalmayacaktı. Bunun için çareyi Bizans kapılarında aradılar.
Bu sıralarda Bizans'ta karışık bir vaziyetteydi. Angelos Hanedanlığı üyeleri birbirine girmişti. Hanedanın en genç üyesi Alekios ‘un babası 2.İsakios, kardeşi Alekios tarafından gözlerine mil çekilerek zindana atılmıştı. 2.isakios’un oğlu olan Alekios ‘ta bu sıralar zindanda bulunuyordu fakat kaçmayı başarınca Venedik' e sığınıp daha sonra da haçlı ordusunun komutanı Bonafacio ile görüşüp, Latinlere istenilen parayı teklif etti ve sözel olarak bir anlaşma yaptı.
Hem para verecek hem de haçlı ordusunun emrine 10 bin Bizans askeri verecekti bununla da kalmayıp Kudüs'ü koruması için 500 daimi şövalyede verecekti.
Karşılığında Latinlerden amcası 3. Alekios'un tahtan indirilmesini istiyordu.

1203 yılında haçlı donanma ordusu Bizans'ın önüne kadar geldi. Genç prens Alekios fazla kan dökülmeyeceğini düşünüyordu fakat öyle olmadı.
Latinler büyük bir halk direnişiyle karşı karşıya gelince hükümdar olan Alekios yüzlerce kilo altınla İstanbul’u terk etti. Kralın ülkeyi terk edişiyle halkın direnci kırıldı.
Hükümdarsız kalan kalan Konstantinopolis fazla direnemeden teslim oldu ve Latinler tahta genç prens Alekios'u çıkardı. Latinler kendilerine vaat edilen parayı beklerken olanları içine sindiremeyen üst düzey soylu bir bürokrat yeni imparatoru tutuklatarak boğdurdu.
Bu durumu bahane eden haçlılar Konstantinopolis’i 12 Nisan 1204 günü işgal edip, 3 gün boyunca da yağmaladılar. Tarihi binalar,yollar ve kiliseler harabeye çevirilmiş. Ortodoksların inançlarına saygı gösterilmeksizin yakılıp yıkılmış bu da yetmezmiş gibi halka zulmedilmiş. Başta kilisedeki rahibeler olmak üzere şehirdeki kadınlara tecavüz edip, erkekleri yanlarında köle olarak götürmek gibi saymakla bitiremeyeceğimiz birçok insanlık dışı faaliyet yaşanmıştır. Bizans bu durumdan sonra belini bir daha doğrultamamıştır.

1453 te Fatih İstanbul’u fethedince bu harabelerin birçoğu duruyordu ve şehir uzatmalara oynuyordu. Tekrar dünya şehri konumuna geçirilip bilim yuvası olması kolay bir süreç olmamıştır.

Latin Krallığı 

Konstantinopolis'in işgalinden sonra haçlılar burada bir Latin Krallığı kurdular. 
Haçlılar Krallığın başına 1. Banifacio'nun geçeceği düşüncesindeydi ama bu durumu çıkarlarının aleyhinde gören Venedikliler bu durumu veto etti ve Latin Krallığı'nın başına Flandralı 1. Baodouin imparator seçildi. 57 yıl hüküm süren Latin Krallığı Bizanslılar tarafından yıkılmıştır ve 2. Bizans Dönemi yaşanmaya başlamıştır.


  • Özet geçmek gerekirse 4. Haçlı Seferiyle Hristiyan-Müslüman çekişmesi Katolik-Ortodoks çekişmesi haline gelmiştir. Savaştan en karlı çıkan devlet Venedikliler olmuş ve Bizans'ta bir daha belini doğrultamamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder